ŞİİRSEL BİLDİRİ
Şiir, günden güne geçen bir imgedir. Hep içine çeker insanı.
İnsanları mutlu kılmaktır asıl amacı. Toprağın uyanışı,
sözcüklerin kabarması, duyguların ortaya çıkmasını tetikler.
Tohumun itiş gücünü düşündüğümüz zaman
daha kolay anlarız şiirin gelişini.
İnsanların özgürlüğü şiirsel bir eylemdir.
Bir güne sığmaz koca bir ömrü kapsar. Dünyanın dönüşünden
güneşin merkezinden daha uzak yollara sapar.
Zaman üstü bir akvaryumdan bakar insanların yaşadığı yere.
Şairin mutluluğu haksızlığın olmadığı bir dünyadan geçer.
Yaşamın sıcaklığı bir gülümseme kadar yakındır bize.
Giyindiğimiz bütün elbiseler yeniden yeni çıkarmak içindir.
Dilimizi süsleyen olgunun dışından gelen bir duyuş bir dokunuş
okurun belleğinde yer açar kendine. İnce dokunuşların rengine
kayar ressamın gözleri. Şairin şiirinden gidenlerin ufku derindir.
Gün batımı söyleşilerine kadar uzanır bu yollar. Sarı çiğdemler,
kar ayaz dinlemez ıpıl ıpıl bir baharın muştusu. Adını yazar güne.
Gecenin karanlığından alır ay ışığı rengini. Şair ise sözcüklerinden
yaratır dünyasını. Barışı özgürlüğü aşılar insanlara. Doğurgan yanı
hiç rahat bırakmaz onu. Hep sancı çeker. Oradan buradan saldıran sözcükler dizelere girmekten kaçınırlar. Şairin istediği şiir yazılamamıştır. Hala koşuyor mısraların peşinden.
Nehir içi taşların köpüğünü avuçluyor,
kendi derinliğinden geçerken bir avuç çakıl geliyor eline
Birdenbire çıkıyor suyun yüzüne.
Arada bir bulutlara laf atıyor. Yağmur gözlü isyancı tohumlar ,
nevruza çıkan kızları kıskanıyor. Bizi geçiyor çocukların rüzgarı.
Gördüğünüz gibi şiir bahardır. Hep yazını hazırlar. Demirin şekillenmesi şiirle başlar. Şiirle parlatılır çelik.
Dağından uğrun doğmaz yıldızlar.
Meşeden öğrenmiştir tozlu yolların gıcılamasını.
Şafakla büyür sevgisi.
Sınırsız bu atlasın kuşları. Şiirin aynasından tarağından mı ne
herkes bir mutluluk çıkarır kendine. Sözün en uç noktalarından atış yapar. Sesini yükselten sulardan geçirir düz giden yolları. Bayrağını diker istediği yere. Hiç yenemez içinden gelen direnişi.
Karanlığın örtüsünü sıyırır bir kenara.
Bir yıldız gibi konuşlanır göklere.
Şairin yılkısıdır şiir. Kişnedikçe korkutur kurtları.
Hiç gecikmez hiç gücenmez erik ağacı.
Her sene bu mevsimde şiire durur.
Çitlembik gözlerinden okunur cana can katan ürperişleri.
Soğuklar kıskaçlar kesemez onun yolunu.
Her şeyin üstünde tutar gün ışığını.
Çiy düşmüş yüreklerin içinde büyür
sevdalı bir bakışın yolu yordamı
gökkuşağına kurulmuş bir salıncaktır
bizim bildiğimiz şiir günü.
Çim üstü giden kızlar hiç saklamaz al topuğunu.
Çünkü dilden dile geçer insanın onuru.
Mehmet Rayman