NAGİHAN TEKMEN YAZDI
YAZARLAR NAGİHAN TEKMEN YAZDI
GERİYE GİDEN ÜLKE 

70 li yılların kuyruklarını bilmeyen yoktur...Geçmişine gidip o yılları düşünen halkın büyük çoğunluğu AKP ye alkış tuttu. Öyle ya, "kuyruk devri" bu hükümetle tarihin tozlu sayfalarına gömülmüş, devletin başında olan kişileri adeta ilahlaştırmıştı...
 
Şükür; Bizleri aç bırakmıyor, kuyruklarda zamanımızı harcamak zorunda kalmıyoruz. 
İyi de kardeşim, bu ne uykusu ?  Sen çalıştığın için emeğinin karşılığı az da olsa,  sana verilip, sırtının sıvazlanması gerekirdi. Yani,  bu bir lutuf değil. "El eli yıkar, el tutar yüzü yıkar" misali. Seni memnun eksin ki, kendisi en tepeye, tahtına kurulsun, sana da oradan baksın. 
"Sevgili halkım" diye hitap ederken içinden de saf halkım herşeye inanır deyip dalgasını geçsin. 
Seçimden seçime ağızlara bir parmak bal sürmek siyasilerin en belirgin özeliklerinden biridir. oynanan oyunlar söylenen pembe yalanlar, verilen, lakin sonra unutulan boş vaadler. 

Çoğumuzun gözleri kör oldu bu gerçekleri halen göremiyoruz. Düşünme gücümüz de tükendi aslında. Yani tam istedikleri kalıba girdik...!
Birden bire Atatürk' çü oldular AKM nin temel atma töreni oldu birkac gün önce. Bu Atatürk düşüncelerini benimsemiş, Cumhuriyete  sarılan insanlar için iyi bir adım oldu. Zira Türkiye için de güzel bir davranış tebrik etmek lazım. Çünkü onlar sanata,  sanatçıya değer veren kıymetli insanlar... Seçimden seçime verilen gıda ve kömür paketleriyle ilgilenmeyip, yarını düşünen aydın kesim. O kömürlerin de kalitesini düşünmek gerekir. Sağlıklı olmadığını çoğumuz biliyoruz zaten. Lakin maddi gücü iyice zayıflayan halkın kendini soğuktan muhafaza etmek için, fazla bir tercihi de kalmadı. Düşünceden araştırmaktan uzak kaldıkça, kalitesiz bir hayat da kaçınılmaz oluyor. Yani ektiğimizi biçiyoruz.  "Bugün güzel geçti şükür. Yarına Allah kerim" deyip yola devam etmek biz müslümanların sığındığı bir liman olmuş... 
Simdilerde gelin görün ki yine geçmişe  gittik.   Bırakın et almayı, sebze meyva fiyatlarının artmasıyla mutfakta tencereler kaynamaz oldu. Bu soğuklarda  meyva, sebze kuyruklarındayız...
70 li yıllarda "Amerika ambargosu" dolayısıyla ham madde yokluğundan, bu kuyruklar oluşuyordu. Yani hakikaten dışa bağımlıydık. 
Şimdi dışa bağımlı olmadığımızı söyleyen siz devlet büyüklerime sesleniyorum; Türkiye bir tarım ülkesi. Bizdeki bereketli topraklar dünyanın hiçbir ülkesinde yokken, bu kuyrukların sebebini mantık çerçevesinde nasıl açıklayacaksınız ?"
Yağmur hatta fırtına önceden haber verdi geleceğini. Bas bas bağırdi "al önlemini" diye. Fakat,  ya bilinçli ya da 
bilinçsizce bu durumu görmezden gelip, halkı sene 2019, o kuyruklara mahkum ettiniz, bu ne büyük bir acziyettir...! Tamam,  kendinizce bir önlem aldınız. Halk gerçekten mağdur. Bir nebze olsun rahatladı. Fakat bu kuyruklarda bekleyen insan manzaralari benim uykularımı böldü. 
Nagihan TEKMEN